Adı üstünde denizaltılar, denizin altında seyrettiği için onları görmek epey zordur. Onların görevi itibarıyla seçtikleri renkler de aslında bu amaca hizmet eder.
Gelin, bu sorunun cevabını verelim.
Denizaltıların genellikle siyaha veya tonlarına boyanmasının temel sebebi kamuflajdır.
Bir savaş gemisinin veya herhangi bir geminin güvertesindeyken, yüzeydeki bir nesneyi tespit etmek ve yerini belirlemek oldukça kolaydır. Çünkü güçlü dürbünler, 50 mil veya daha uzaktaki nesnelerin tespit edilmesine olanak sağlar.
Buna ek olarak tüm modern savaş gemileri, uzaktaki diğer gemileri tespit edebilen radar ve sonar yeteneklere sahiptir. Ancak suyun birkaç yüz metre altında dev bir metal tüpün içinde olduğunuzda, işler o kadar kolay olmaz.
Denizaltıların diğer su altı nesnelerini bulmalarının tek yolu, ses navigasyon ve mesafe belirleme (SONAR) dir.
Onlar su altında gezinirken sürekli olarak ses dalgaları yayar. Bu ses dalgaları, başka bir su altına çarptığında ise onlardan sekerek geri döner. Daha sonra ev sahibi denizaltı, bu geri sekerek gelen sinyalleri okur ve düşman denizaltısının yeri hakkında tahminde bulunur.
Bu süreci destekleyen başka teknolojiler olmasına rağmen, en güvenilir olanı SONAR’dır. Öte yandan denizaltılarını bu denli güçlü bir silah yapan şey, düşman gemilerinin; gözetleme kulelerinden, füzelerinden ve torpidolarından uzakta saldırabilmesidir.
Denizaltılar, su altında çalışmak üzere tasarlandığından, yüzey saldırılarına karşı savunmak için yeterli ateş gücüne sahip değildir.
Bu nedenle yüzeye çıktıklarında ya da su yüzeyinin hemen altında seyrederken mümkün olduğunca görünmez kalmaları çok önemlidir.
Denizaltılarının çevreleriyle uyum sağlamak için siyaha ve siyahın tonlarına boyanmasının en büyük sebebi budur. Ek olarak denizaltılarının genellikle geceleri yüzeye çıkmayı tercih etmelerinin nedeni de budur. Böylece kolayca fark edilmezler.
